Stresten Kurtulmak İçin Ne Yapmalıyım, Stresten Korunma Yolları Nelerdir?

Evet, sevgili ipuçlarım okuyucuları bu makalemiz sadece bayanlara değil, beyler için de. Yaşam şartlarının epey zor olduğu çağımızda herkes kendini biraz yorgun, biraz da bitkin hissedebiliyor.

Bazen gerçekten depresyonda olmadığımız halde adeta leblebi gibi ilaçlar kullanarak daha yer etmemiş bir hastalığın önüne geçmeye çalışabiliyoruz.

Bu yüzden sevgili okuyucularımız leblebi gibi depresyon ilaçlarını almaya karar vermeden önce sizlere önereceğim birkaç ipucuna göz atmanızı tavsiye ediyoruz.

Gereksiz Hapları Almayın!

Günümüz insanı artık her sıkıntısında, her stresten bunaldığında ya da en ufak bir sorunla dahi karşılaştığında yeni moda bir şeye kalkışıyor, evet çok iyi anladınız gerekli gereksiz antidepresan alarak hem kendini hem de sevdiklerini tehlikeye atabiliyor.
Antidepresan ilaçlar zannedildiği gibi sadece insanı yatıştıran ilaçlar değildir.

Bu ilaçların pek çok yan etkisi bulunmaktadır. Öyle ki, birçok antidepresan kişinin çalışma isteğini ya da sevdikleri kişilere olan yakınlıklarını dahi etkileyebiliyor. Hele bazı antidepresan ilaçlar kişiyi sosyal hayattan koparıp içine kapalı ya da resmen uykucu bir hale getirebiliyor.

Bu yüzden gerçekten ve gerçekten antidepresana başlamadan önce kendinize yeni bir hayata bakış tarzı ve yeni bir stres ve depresyon ile savaşma taktiği uygulamanızda yarar var.

Şimdi gelin isterseniz stresi depresyona çevirmeden kendinizi iyileştirebileceğiniz bu önemli savaş taktiğini hep birlikte öğrenelim.

İlk Adım Olarak Deniz Ürünleri
EPA yani eikosapentaenoik asit ve DHA yani dokosaheksaenoik asit omega 3 yağ asiti türleridir. Ve bu yağ asidi türleri deniz ürünlerinde bol bol bulunmaktadır.

Vücuttaki DHA seviyesi yükseldiğinde dopamin ve serotonin hormonları da aynı orantıda artar. Ve bildiğiniz üzere antideprasanların da görevi dopamin ve seratonin seviyelerini arttırmaktır.

Ne Yapmanız Lazım?
İşte antideprasan almaktan kaçınmanın ilk ve en önemli adımı haftada en az bir defa uskumru ve somon gibi soğuk su balıklarından yemektir.

Eğer deniz ürünlerini sevmiyorsanız ya da deniz ürünlerine bir tür alerjiniz var ise içerisinde EPA ya da DHA yağ asitlerini barındıran bir vitamin hapı alabilirsiniz. Aldığınız bu vitamin hapının etkisini 8 ila 12 hafta içerisinde vücudunuzda hissetmeye başlayacaksınız.

Duyularınızı Harekete Geçirin
Yukarıda beslenme yolu ile depresyondan ya da stresten korunmanın yolunun mideden geçtiğini anlattık. Bu seferde yine stres ev depresyondan kurtulmanın yolunun duyularınızdan geçtiğini anlatacağım.

Nasıl ki, besin ya da vitamin olarak almanız gerekenler var ise duyularınızı harekete geçirip beyninize rahatladım ve mutluyum emrini yollamanız için de kokulara ihtiyacınız var.

Ne Yapmanız Lazım?
Elbette yanınızda bir parfüm şişesi ile her an gezin demiyorum. Ama şunu diyorum, hem çalıştığınız ortamı, hem evinizi hem de kendinizi en sevdiğiniz iç açıcı kokular ile donatın.

Şampuandan, vücut şampuanına, losyon ya da krema kadar her anınızı size mutluluk veren, yorgunluğunuzu alan ve sizi rahatlatan kokular ile doldurun. Ev ve ofis alanınızı hoş oda spreyleri ile buluşturun.

Yani uzun lafın kısası duyularınız hiçbir zaman ölmesine izin vermeyin. Duyularınız özellikle koku duyunuz size mutluluk veya mutsuzluk verme de en önde yer alan faktörler arasındadır.

Anı Yakalayın
Bildiğiniz üzere fotoğraflar sadece anı ölümsüzleştirmek ile kalmazlar. Özellikle ve özellikle mutlu anlarda çekilmiş olan fotoğraflara bakmak moralinizi kesinlikle düzeltecektir.

Ne Yapmanız Lazım?
Bilgisayar ya da telefonunuzun ekranlarına özellikle sizi mutlu eden ve o anı tekrar yaşamak istediğiniz bir fotoğrafı yükleyebilirsiniz.

Örneğiz siz ailenizle, sevgilinizle ya da en sevdiğiniz arkadaş veya arkadaşlarınız ile çıktığınız bir tatil resmi ya da yaşadığınız bir maceranın resmi olabilir.

Süt Ve Zihniniz
Mutluluk ve keyif hislerini daha fazla ve sıklıkla yaşamak istiyorsanız vücudunuza mutluluk ve keyif verici bir beyin kimyasalı olan serotonin üretebilmesi için triptofana ihtiyacınız var demektir.

Ve bildiğiniz üzere vücudumuz kendi triptofanını kendisi üretemez. O yüzden triptofan açısından zengin olan bir besine ihtiyacımız vardır ki, bu besinde sütten başkası değildir.

Bu neden ile içerisinde bol miktarda amino asit barındıran süt veya süt ürünlerini sık sık tüketmemiz gerekmektedir. Aksi halde ruhsal durumunuz bu maddenin eksikliğini fark edecek ve sizi olumsuz yönde etkileyecektir.

Ne Yapmanız Lazım?
Bu sorunu halledebilmeniz için günde en az 1 bardak kadar tam yağlı süt içmeniz gerekmekte. İçtiğiniz bu 1 bardak tam yağlı süt vücudunuzda 0.6 gram triptofana dönüşecektir.

Ve bu durum protein açısından zengin ve sağlıklı bir beslenme programı ile birleştiği zaman ruhsal durumunuzu olumlu yönde etkileyecektir.

Peynir, yoğurt, kümes hayvanlarının eti, fıstık, muz ve yumurta da bu açıdan oldukça zengin gıdalar arasındadırlar.

Hem moralinizi hem de seratonin seviyelerini yüksek tutabilmek için bu saydığım yiyeceklerin beslenme alışkanlığınızın bir parçası olduğundan emin olmalısınız.

Unutmamanız gereken en önemli şey ise süt ve süt ürünlerinin beden ve ruh sağlığınız için en gerekli besin maddeleri olduklarıdır.

Güneş Işığını Davet Edin
Güneş ışığından mahrumsanız ya da güneş ışığını sevmiyorsanız büyük ihtimal ile D vitamini eksikliğiniz var demektir. Ve bir araştırmaya gör depresyonda olan insanların vücudunda diğer insanlara oranla D vitamini seviyesi %14 kadar daha azdır.

Ne Yapmanız Lazım?
Her an güneş ışığını yakalayamayacağınız için D vitamini açısından zengin olan somon, baklagiller, süt ve yumurta yemeye dikkat edebilirsiniz. Eğer vücudunuzdaki D vitamini seviyesinin fazlaca düşük olduğunu düşünüyorsanız doktorunuz ile görüşüp D vitamini takviyesi almayı düşünebilirsiniz.

Müzik Ruhun Gıdası
Eğer kendinizi iyi hissetmiyorsanız o zaman hızlı bir şarkı dinlemeyi ya da eğer bir enstrüman çalıyorsanız biraz tıngırdatmayı düşünebilirsiniz. Eğer müzik dinlemeyi tercih ettiyseniz kesinlikle sizi üzecek şarkılar dinlemeyin. Ve şunu aklınızdan çıkartmayın yapılan bir araştırmaya göre günde 1 saat kadar müzik dinleyen insanlarda diğer insanlara göre depresyona yakalanma riski %25 daha azdır.