Şok Diyetlerin Zararları Nelerdir?

Şişmanlık yani obezite kişinin vücudundaki yağ dokusunun yaşına göre normalden çok daha fazla olması sonucunda meydana gelen bir hastalıktır.

Normal durumlarda yetişkin erkek bireylerde vücut ağırlıklarının yaklaşık olarak yüzde 15 veya yüzde 18’i kadınlarda ise yaklaşık olarak yüzde yirmi veya yüzde 25’ini yağ dokusu oluşturur.
Obezite dediğimiz durumlarda ise bahsettiğimiz bu oranlar erkek bireylerde yüzde 25 kadın bireylerde de yüzde otuzun üzerine çıktığında obezite dediğimiz durum ortaya çıkar.

Şişmanlık dediğimiz rahatsızlığın en büyük nedenleri arasında çok fazla şekilde besin almak, gün içerisinde yapılan fiziksel aktivitelerin kişi için yetersiz olması, bunların dışında hormonal ve kalıtımsal etmenler ayrıca psikolojik sorunlar bulunmaktadır.

Şişmanlık tedavisinde uygulanan yöntemlerin başında diyet tedavisi, kişinin fiziksel aktivitesinin arttırılması, ilaç tedavisi, cerrahi tedavi ve bunun dışında da kişiye özel davranış değişikliği tedavisi gelmektedir.

Diyet Tedavisinin Amacı Nedir?

Diyet yapan kişinin vücut ağırlığını kişinin istediği düzeye indirmektir. Bunun dışında diyet tedavisinin amacı besin öğelerini dengeli ve yeterli bir şekilde kişiye özel olarak karşılamak, kişinin sahip olduğu yanlış beslenme alışkanlığını düzeltip yerine kişiye özel doğru beslenme alışkanlığını kazandırmak, kişinin istediği ideal kiloya ulaşıldığında kişinin yeniden kilo almasını engelleyerek kişiyi istediği kiloda sabit bir şekilde tutabilmektir.

Diyet tedavisinin başarılı olabilmesi için ilk önce diyete başlayacak olan kişinin diyet tedavisini gerçekten istiyor olması şarttır. Bunun dışında diyet programının tedaviyi alacak olan kişiye özgü olması gereklidir. Ayrıca tedavi olacak olan kişinin gayet sabırlı ve bilinçli olması çok önemlidir. Tüm bunların dışında diyet tedavisinin gerçekten başarılı olabilmesi için kişinin diyetisyeni ile arasındaki iletişiminin çok iyi olması gereklidir.

Kişi diyet yaparken günlük kalori alımı mutlaka haftada yarım veya bir kilogramı kaybettirecek şekilde olmalıdır.

Diyet yaparken kesinlikle çok kısa bir sürede çok fazla kilo kaybettiren ve şok diyetler olarak da adlandırılan diyetlerden uzak durulmalıdır. Çünkü şok diyetler çok düşük kalori içeren ve kişide önemli sağlık sorunlarına yol açabilen diyetlerdir.

Çok düşük kalori içeren diyetler çok fazla kiloya sahip olan kişilerde mutlaka fizik tedavi uzmanı, diyetisyen, doktor ve psikolog kontrolü altında yapılmalıdır. Çok düşük kalorili diyetler kesinlikle 4 haftadan fazla yapılmamalıdır. Eğer düşük kalorili diyetin tekrarı yapılacaksa ilk diyet ile arasında iki aylık bir süre olması gerekir.

Bunların dışında mutlaka düşük kalorili diyeti alacak olan kişide gerekli olan bütün tıbbi analizler yapılmalıdır. Mutlaka 15 günde bir kişinin elektrolit düzeyinin kontrol edilmesi gereklidir. Kişi hızlı bir şekilde kilo kaybederken kişinin ihtiyacı olan enerji alımının sağlandığından emin olunmalıdır. Düşük kalorili diyetler emziren annelerde, gebe kadınlarda, çocuklarda, yaşı ilerlemiş olan kişilerde ve sürekli olarak ilaç kullanması gereken kişilerde uygulanmamalıdır.

Düşük Kalorili Diyetlerin Yan Etkileri Nelerdir?
Çok düşük kaloriye sahip olan diyetlerin yan etkileri arasında hipotansiyon, kardiyak aritmi, kusma, ishal, bulantı, konstipasyon, baş ağrısı, sinirlilik, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, böbrek taşları, bayanlarda genelde adet düzensizliği, soğuğa karşı dayanıksızlık, tırnak kırılması, kuru cilt problemi, saç dökülmesi, kişide uyuşukluk hissi ve bunların dışında bazal metabolizmada azalma görülmektedir.

Tam Olarak Şok Diyet Ne Demektir?
Şok diyet demek çok düşük karbonhidrat içeren ve yağ ile protein miktarının oldukça yüksek olduğu diyetlerdir.

Şok diyetlerin sakıncaları arasında kişinin vücudundaki elektrolit ile sıvı dengesinin bozulması, sodyum ile kalsiyumun artması, hiperürisemi, kolesterolün artması, kan lipitlerinin artması, bunların dışında kardiyak aritmiler ile en kötüsü olarak ölüm riski yer almaktadır.