Meyve olarak çok sevdiğimiz narın Latince adı punica granatum’dur. Haziran ve Temmuz aylarında nadiren beyaz ama genelde kırmızı çiçek açan, 2 ila 5 metre yüksekliğinde bir ağaçtır.
Narın Yetiştiği Bölgeler
Nar özellikle Batı Asya’da bol miktarda yetişen bir meyve ağacıdır. Nar ılıman iklimleri sever bu yüzden genelde Akdeniz bölgesinde yetişmektedir. Ülkemizde ise Anadolu’da ama en çokta Ege ve Akdeniz kıyılarında özellikle meyvesi için yetiştirilmektedir.
Narın Tarihçesi
- Nar bitkisi Akdeniz bölgelerinde hem şifa veren hem de büyü özelliğine sahip olan bir bitkidir.
- Fenike ve Mısırlılar narı kutsal kabul etmişler ve dini ayinlerinde kullanmışlardır.
- Eski Yunan paralarının üzerinde narın resmi tanrılarının başları üzerine çizilmiştir.
- Eski zamanlarda hükümdarlar yemeklerden sonra narı hazmettirmesi için suyunu sıktırıp içerlerdi. Bu olayın gerçek olduğunu dair kanıt ise 17 yüzyıl gezgini olan Evliya çelebi tarafından belirtilmiştir.
- 15 yüzyılda yaşayan Osmanlı hekimi Hızır Hacı Paşa huzursuzluğa ve endişeye karşı narı önermiştir.
Narın Kullanılışı
• Nar ağacı tamamı ile yani tohumu, kabuğu, çiçeği ve meyveleri dahil kullanılan bir ağaçtır. Ve tüm parçaları ilaç olarak kullanılabilinir.
• Nar ağacından her mevsimde kabukları toplanabilir fakat nar ağacının kabuklarını yaz mevsiminin sonlarında toplamak çok daha makbuldür. Bu kabukları gövde, kök yada kalın dallardan toplayabilirsiniz. Nar ağacının odunları kesildikten sonra yağmur almaması için kapalı bir yerde tutulur ve kurutulan dallardan kabuklar soyulur. Eğer nar ağacından aldığınız kısım kök kısmı ise kökle su yardımı ile yıkanır ve temizlenir ve bu şekilde bekletilir. Kabukları elde ettikten sonra bir süre daha korumaya bırakıldıktan sonra aranan ilaç maddesi elde edilmiş olur.
• Nar meyvesinin kabukları su ile kaynatılarak bu şekilde kullanılır.
• Nar besin olarak kullanılan çok lezzetli bir meyvedir.
• Narın tohumları sıkılmak sureti ile nar suyu elde edilir ve su kullanılır.
Narın İçindeki Maddeler
• Narın içerisinde gövde ve kök kabuğu mannit, nişasta, reçine, triterpenik asitler, tanen, pelletierin, isopelletierin ve metilpelletierin adı verilen alkaloidler içerir.
• Narın meyve kabuğunda ve çiçeklerinde ise alkaloidlerin yanı sıra tanen vardır.
İki adet nar resmi
Narın Tıbbi Etkileri
• Nar muhteşem çiçekleri harika tadı nedeni ile Asurlular ve Mısırlılar tarafından bilinmekteydi.
• Eski Romalılar narı bağırsak şeritleri hastalığında kullanırlardı. Pelletierin zehirli bir alkaloidtir ve ilk önce tenyayı etkisiz hale getirir ve daha sonra öldürür. Yani saf alkaloid yerine narın kabuklarının kullanılması çok daha iyidir. Bunun nedeni kabuklardaki tanen zehirli alkaloidi bağlayarak emilmesini engeller. Fakat pelletierlerin şerit harici bağırsak parazitlerine etkisizdir. Bu ilaç bazen çok tehlikelidir çünkü kusma, baş dönmesi, görme bozuklukları ile başlayan zehirlenmelere sebep olabilir. 60 gram kadar nar kökü kabuğunu 1 litre kadar suda 24 saat bekletin. Daha sonra 0.5 litre kadar su kalıncaya dek kaynatın. Daha sonrasında bal ile tadlandırıp birer saat ara ile 3 defada için. Farklı bir kullanım biçimi ise nar kökü kabuklarını toz haline getirin ve sonra 6 saat suda bekletin, hafif ateşte ısıtılarak yoğunlaştırılır. Daha sonra bunu şeker veya bal ile karıştırılıp tadlandırıp yarım saat ara ile 2 veya 3 defada içebilirsiniz. Fakat daha sonrasında yani yaklaşık 2 saat sonra müshil içip bağırsaklarınızı boşaltmanız gerekmektedir.
• Nar meyvesi, nar suyu, ve nar kabuğu kabız yapıcı özelliğe sahiptir ve bu özelliği sayesinde ishale karşı kullanılmaktadır. Bu özelliğinden sizde faydalanmak istiyorsanız o zaman 50 gram kadar narı 1 litre kadar suda kaynatın ve günde 2 ila 3 bardak kadar için. Hazırlamış olduğunuz bu sıvıyı ağız ve boğaz iltihaplarında gargara olarak kullanabilir ayrıca vajinal akıntılarda duş alırken uygulayabilirsiniz.
• Nar suyu ayrıca kuvvet verici ve idrar artırıcı özelliğe sahiptir. Bunların yanı sıra eklem iltihapları ve yüksek tansiyon rahatsızlıklarında da tavsiye edilmektedir.
• Nar yapraklarının da mikrop öldürücü özelliği vardır. Bu yüzden iltihaplı yaralarda veya anjin rahatsızlığında gargara yapılarak kullanılabilir.
Narın Sağlığa Faydaları Nedir ?
Nar sağlık açısından oldukça büyük bir ecza deposu olarak karşımıza çıkar. Bir çok alanda fayda gösterir.
- Nar, serbest radikallere karşı koruyucu görev üstlenir. Yüksek miktarda antioksidan içerdiğinden dolayı nar, serbest radikallerin vücuttan atılmasına yardımcı olur ve bu radikallerin zararlarını azaltır.
- Damar ve kalp sağlığını korumakla birlikte damar tıkanıklığı riskinin önüne geçer. Nar suyu kan inceltici görev gördüğünden dolayı damar tıkanıklığının önüne kısmende olsa geçer. HDL kolestrolün yükselmesine yardımcı olurken, LDL kolestrolün düşmesini sağlar. Damar ve kalp sağlığının korunmasına katkı sağlar.
- Nar kanserle savaşır. İçerisinde barındırdığı bir takım antioksidanlar cilt, meme ve prostat kanseri gibi bazı kanser çeşidine karşı bizi korur.
- Nar suyunun içerisinde yer alan enzim inhibitörleri kıkırdak dokusunun zarar görmesini engeller ve kemik kalitesini arttırır. Ayrıca kireçlenmenin önüne geçer.
- İştah açar, iştahı arttırır ve sindirimi destekler. Nar suyu antibakteriyeldir. İshal, hemoroid, dizanteri, bulantı ve bağırsak parazitleri gibi hastalıklara karşı mücadele eder.
- Anemi hastalığını tedavi eder. Narın içerisinde yer alan yüksek miktardaki demir oranı hemoglobin seviyesini yükseltir.
- İltihabı azaltır. İçerdiği yüksek miktarda C vitamini ile iltihaplara karşı korur. Hırıltı, astım, öksürük ve boğaz ağrısını kontrol etmeye yardımcı olur.
- Kandaki pıhtılaşmayı azaltır ve kan dolaşımını destekler. Haliyle damar tıkanıklığının önüne geçmiş olur. İnsan vücudunun daha genç görünmesini sağlar.
- Nar, vücuda enerji verdiğinden kilo vermeye yardımcıdır.
