Şişmanlık Tedavi Yöntemleri Ve Yanlış Diyetler
Şişmanlık durumu ileride çoğu sağlık sorununu da beraberinde getirebileceği için bir an önce çözülmesi gereken bir durumdur. Şişmanlık sorununda şişmanlık tedavisi değil, şişmanlığın oluşmasını önlemek çok daha önemlidir.
Bu yüzden özellikle çocukluk zamanından itibaren kişilere beslenme eğitimi hem okulda hem de aile içinde verilmelidir. Bu sayede bireyler küçük yaştan itibaren doğru ve sağlıklı beslenmenin ne olduğunu bilecek ileride hem kendilerini hem de kendi çocuklarını koruyabileceklerdir.
Fakat zamanımızda özellikle fast food restoranların çoğalması sonucu şişmanlık rahatsızlığı çok daha fazla bir şekilde ve hızlı bir şekilde yayılmaktadır.
Şişmanlık Tedavisi Yöntemleri
Şişmanlık tedavisinde özellikle beslenme ve davranış değişikliği tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitelerin arttırılması, ilaç tedavisi gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Şişmanlık tedavisinde tek başına beslenme tedavisi yeterli değildir. Beslenme tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivite ve davranış değişikliği tedavileri de uygulanmalıdır.
Beslenme tedavisi ile birlikte fiziksel aktivite ve davranış değişikliği tedavileri bir arada kullanıldıkları zaman kişide zayıflama ve atılan kiloların geri alınmaması konularında çok büyük başarı sağlanmaktadır.
Beslenme Tedavisi
Şişmanlıkta beslenme tedavisi uygulanırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Fakat en önemlisi hazırlanan beslenme programının kişiye uygun olan bir beslenme programı olmasıdır.
Beslenme programları kesinlikle kişinin ağız tadına ters düşecek şekilde, sosyo-ekonomik durumlarını aşacak şekilde, yaşam tarzlarına uyuşmayan şekilde ya da şok tedaviler içeren beslenme programları uygulanmamalıdır.
Uygun beslenme programı kişinin hayata tarzı ile uyumlu olmalı ve uzun bir dönem takip edebileceği şekilde hazırlanmalıdır.
Kilo kaybı kesinlikle hızlı bir şekilde olmamalıdır. Kilo kaybı hızlı olan beslenme tedavileri şok tedaviler girer ve bu durum kişin sağlığını tehlikeye sokabilir. Bu yüzde sağlıklı kilo kaybı 1 hafta da 0.5 ya da 1 kilo gram kadar olmalıdır. Bu sayede kişi sağlıklı ve yavaş bir şekilde zayıflayabilir.
Sağlıklı zayıflamayı sağlama da kişinin aldığı enerji, protein, karbonhidrat, yağ, mineral ve vitaminler posa yani lif açısından zengin olmalı ayrıca kişi beslenme tedavisi sırasında bol bol sıvı almalıdır. Hazırlanan öğünler sık sık alınmalı ve düzenli bir şekilde alınmalıdır. Posa yani lif açısından zengin besinler arasında kuru baklagiller, kepekli ekmek, sebze ve meyve vardır.
Beslenme Tedavisinde Önemli Tavsiyeler
Beslenme tedavisine başlanırken dikkate alınması ve uyulması gereken bazı önemli durumlar vardır.
Alış Veriş Tavsiyeleri
• Yiyecek ve içecek alışverişlerinde alışverişe tok bir karın ile çıkılmalıdır.
• Enerji açısından düşük olan besinler alınmalıdır.
• Alışverişe çıkılmadan önce gerekli besinlerin bir listesi oluşturulmalıdır.
• Hazır yemekler satın alınmamalıdır.
• Kişi yanına liste yaptığı yiyecekleri almaya yetecek kadar para almayı unutmamalıdır.
Özel Günler İçin Tavsiye
• Özel günlerde kalori olmayan içecekler içilmelidir.
• Özel gündeki yemekte diyet programınıza uyan yemeklerden yenmelidir.
• Israrla verilen ikramlar geri çevrilmelidir.
• Toplantı ya da partilere aç karnına gidilmemelidir.
• Özel günün ardındaki öğün mutlaka biraz peynir ile salata olmalıdır.
Planlı Olmak
• Öğünlerde ne yiyeceğinizi daha önceden planlayın.
• Plan yaptığınız zamanlarda yemek yiyin.
• Her yemek öğününde 1 ya da 2 bardak su içtiğinizden emin olun.
• Her hafta mutlaka tartılın ve sonucu düzenli bir şekilde kaydedin.
Yemek İçin Tavsiyeler
• Evde ya da iş yerinde gözünüzün önünde yemekler bulundurmayın.
• Yemekleri servis yaparken küçük kepçe kullanın.
• Yemek porsiyonlarını ayarlamak için yemek tabağının küçük salata kâsesinin büyük olduğundan emin olun.
• Yemeğiniz bittiği anda masadan kalkın.
• Servis kabı ay da tencereyi masanın üzerine koymayın.
• Yemek yerken her lokmada hem çatalı hem de kaşığı tabağa bırakın.
• Yemeği yavaş bir şekilde yiyin ve lokmaları uzun uzun çiğneyin.
• Akşam yemek yedikten sonra sabaha dek bir şey yemeyin.
• Yemek yediğiniz sırada başka bir aktivitede bulunmayın.
Davranış Değişikliği Tedavisi
Davranış değişikliği tedavisi kişinin yanlış beslenme alışkanlığını kalıcı olarak değiştirmeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi kişinin kilo vermesinin yanı sıra kaybedilen kiloların geri alınmamasını sağlayan bir yöntemdir.
Davranış değişikliği Hedefleri
• Sağlıklı olmayan beslenme alışkanlığından vazgeçmek.
• Kişinin vazgeçemediği beslenme alışkanlıklarını en aza indirmek.
• Sağlıklı ve uygun beslenme ile fiziksel aktivitelerin sağlanıp tekrarlanmasından emin olmak.
• Sağlıklı olmayan beslenme alışkanlığının kişiye olumsuz sonuçlarını göstermek ve kişinin bu durumu düzeltmesini sağlamak.
• Sağlıklı beslenme ile fiziksel aktiviteleri kişinin günlük programının içerisine sokup bu programların sürekliliğini sağlamak.
Yukarıda bahsi geçen hedeflere ulaşmak amacı ile yaratılmış bazı stratejiler bulunmaktadır. Bu stratejiler arasında sosyal destek, kendi kendini gözlemleme, uyaran kişi kontrolü, pekiştirme ve son olarak da ödüllendirmedir.
Fiziksel Aktivitelerin Çoğaltılması
Sağlıklı bir beslenme programının çok daha fazla bir şekilde işe yarayabilmesi için doğru ve kişiye uygun olan fiziksel aktivitelerin yapılması önemlidir.
Fiziksel Aktiviteler
Düzenli ve sağlıklı fiziksel aktiviteler sayesinde bazal metabolizma hızının düşmesi engellenir ve yağ dokusunun da korunması sağlanır. Ayrıca fiziksel aktiviteler sayesinde yağ dokusu harcanır ve kişinin sağlığının korunması geliştirilir.
Hatalı Zayıflama Programları Hangileridir?
• Kişiye uygun olmayan yani kişiye özgü olmayan programlar.
• Kişinin çok hızlı bir şekilde kilo vermesini sağlayan çok düşük enerjiye sahip olan programlar.
• Tek tip besine odaklanan diyet programları.
• Protein ile karbonhidratları ayıran diyetler. Akupunktur ile beraber uygulanan açlık programları.
• Saunalar, otlar, çaylar ve diüretik etkisi olan ilaçlar.
Yanlış Zayıflama Diyetleri
Beverly Hills Diyeti: Bu diyet şekli sadece meyvelere yani tek besine dayalı olan bir diyettir. Bu diyette alınan enerji yaklaşık olarak 9900 kkal kadardır. Bu diyette enerjinin %95 kadarı karbonhidrattan, %5 kadarı da proteinden alınır. Yağdan ise hiçbir şekilde faydalanılmaz. Bu diyette B grubundaki vitaminler, protein ve magnezyum, demir, fosfor, çinko ve kalsiyum gibi mineraller yeteri kadar bulunmamaktadır.
Pritikin Diyeti: Bu diyet vejetaryen türünde ve düşük yağ ile yüksek oranda posa besinler içeren bir diyettir. Bu diyette günlük alınan enerji 700 ila 1200 kkal civarındadır. Bu diyette enerji karbonhidrattan %65, proteinden %25 yağdan ise %10 kadar alınmaktadır. Bu diyetin kötü tarafı ise kalsiyum ile B12 vitamini açısından oldukça yetersiz oluşudur.
Formula Diyetler: Bu diyetlerde kullanılan ürünler sıvı ya da toz formundaki diyetlerdir. Bu diyette normal besinler yerine sıvı ya da toz ürünler kullanılmaktadır. Bu diyetteki günlük enerji miktarı 400 ila 900 kkal kadardır.
Kan Grubu Diyetleri: Bu diyet türünde örnek vermek gerekir ise kişinin kan grubu A ile 0 ise diyetin içerisinde süt ya da süt ürünleri olmaz. Bu diyetteki günlük enerji 900 ila 1000 kkal kadardır.
İsveç Diyeti: Bu diyet yaklaşık olarak 1 hafta boyunca uygulanmakta ve bu süre içerisinde 2 ila 3 kilo kaybını sağlamaktadır. Bu diyet 500 kkal gibi düşük bir kalori içeren diyettir.
Tek Tip Besin Diyeti: Soğan çorbası, domates diyeti ya da lahana çorbası gibi tek tip besinlere dayalı olan bir diyet tipidir. Bu diyette günlük enerji yaklaşık 600 kkal’dır. Bu diyet türünde lif alımı oldukça azdır.
Ketojenik Diyetler: Bu tür diyetlerde alınan karbonhidratlar günlük olarak 50 gramın altındadır ve kişinin kanında keton cisimciklerinin artmasını sağlayan diyetlerdir. Bu tür diyetler ikiye ayrılmaktadır.
Düşük kaloriye sahip olan ketojenik diyet: Bu türdeki diyetteki karbonhidrat içeriği günlük gerekli olan enerjinin yaklaşık olarak %5’i kadardır. Anladığınız üzere bu diyetteki enerji çok düşüktür. Fakat yağ ile protein oranı çok yüksektir. Bu diyet yağ, karbonhidrat ve protein açısından oldukça dengesiz bir diyettir.
Çok düşük Kaloriye Sahip Olan Ketojenik Diyetler
Açlık Diyeti: Bu diyette günlük alınan enerji 200 kkal’dan daha azdır. Bu diyette 2 ila 3 hafta içerisinde günlük 1 ile 1.5 kilo gram kadar ağırlık kaybı olurken, ilerleyen dönemlerde bu kilo kayıpları günde yarım kiloya düşmektedir. Bu diyet çok tehlikeli ve ölüm riski taşıyan bir diyettir.
Çok Düşük Kalorili Diyetler: Bu diyette günlük alınan enerji 200 ila 800 kkaloridir. Bu diyetteki ilk birkaç haftada günde yaklaşık olarak 0,8 kilo gram kadar ağırlık kaybı olur ve üçüncü hafta itibari ile bu kilo kayıpları 0,3 kilo grama düşer.
Şişmanlık tedavisinde ketojenik diyetler besin öğeleri açısından dengesizdir ve bu nedenle sağlık sorunlarına neden olabilirler. Bu tür diyetler kesinlikle şişmanlık tedavisi için kullanılmamalıdır.
Ketojenik diyetler elektrolit ve su dengesi bozukluğuna, hiperlipidemi, hiperürisemi, kardiyak aritmisi ve hiperkolesterolemi sorunlarına neden olabilir.
Çok Düşük Kalorili Diyetler İçin Tavsiyeler
• Doktor, diyetisyen, fizik tedavi uzmanı ve psikolog uzmanlar ile beraber morbid obezlerde uygulanabilir.
• Bu tür diyetler kesinlikle 4 haftadan daha fazla uygulanmamalıdır.
• Bu diyetlerin tekrarlanması için en az aradan 2 ay gibi bir süre geçmesi gerekir.
• Diyetlerin başında mutlaka elektro kardiyo grafiği ile diğer tıbbi analizlerin de yapılması gereklidir.
• Kişilerin elektrolit düzeyleri her 15 günde bir izlenmelidir.
• Her hafta muayene yapılması gerekir.
• Çok hızlı bir şekilde ağırlık kayıpları yaşandığı sırada enerji alımlarının arttığından emin olunmalıdır.
• Sürekli ilaç almak zorunda olan kişiler, çocuklar, yaşlılar, emzikli ya da gebe bayanlar bu diyet yöntemlerini kullanmamalıdırlar.
Çok Düşük Kalorili Diyetlerin Yan Etkileri Nelerdir?
• Yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik ve baş ağrısı gibi merkezi sinir sistemi üzerinde yan etkileri vardır.
• Kardiyaka ritmi ve hipotansiyon gibi kardiyovasküler sistem üzerinde yan etkileri vardır.
• Kusma, bulantı, diyare, safra taşı, abdominal rahatsızlıklar ile konstipasyon gibi gastro-intestinal sistem üzerinde yan etkileri vardır.
• Adet düzensizliği ve böbrek taşları gibi genito-üriner sistem üzerinde yan etkileri vardır.
• Saç dökülmesi, kuruyan cilt, soğuğa karşı dayanıksızlık, saç incelmesi, uyuşukluk, bazal metabolizma azalması, mineral-elektrolit ve proteinüri gibi rahatsızlarda söz konusudur.
Çok Düşük Kalorili Diyetlerin Uygulanmaması Gereken Bazı Durumlar
Karaciğer, serebrovasküler, kardiyovasküler, kardiyak aritmiler, böbrek, kanser, gut, protein katabolizmasını arttıran enfeksiyon hastalıkları ile psikiyatrik hastalıklar ve alkolizm sorunu yaşayan kişilerde bu tür diyetler kesinlikle uygulanmamalıdır.
Çok düşük kaloriye sahip olan diyetler kişideki vücut ağırlığının hızlı bir şekilde kaybedilmesi nedeni ile yağsız olan vücut kütlesinin daha fazla kaybedilmesine ve ayrıca nitrojen kaybına neden olur.
Bazal metabolizma hızının azalması ve bu yüzden de verilen kiloların korunamamasına ve sağlık açısından çok fazla riskli olduklarından dolayı ölüm riski ile karşı karşıya olunmasına neden olurlar.
Unutmayın!
Yanlış olan diyet programlarının hepsi çok düşük kalori içerirler ve bu yüzden de kişinin vücudunda çok hızlı bir şekilde kilo kaybına neden olurlar. Evet, hızlı kilo vermez kulağa hoş gelse de çok büyük sakıncaları vardır.
Çünkü hızlı bir şekilde verilen kilolar yine aynı hızla geri alınırlar ve verilen kilolar vücut yağı zannedilseler de aslında kas kütleleridir. Kilo vermede önemli olan kas değil yağ kütlelerinin kaybolmasıdır.
Her insanın mutlak suretle günlük alması gereken bir enerji vardır ve bu enerji alınmaz ise vücut sağlıklı bir şekilde çalışmaz. Hızlı kilo vermek ise günlük alınması gereken enerjinin fazlasıyla altında enerji alınmasını gerektirir ki bu da vücut metabolizması üzerinde olumsuz etkilere neden olur.
Sağlıklı bir şekilde kilo verme de önemli olan verilen kilolar değil, verilen kiloların geri alınmamasıdır.