Okaliptüs Bitkisi Nasıl Kullanılır?

Okaliptüs bitkisinin diğer bir adı da sıtma ağacıdır ve Latince adı eucalyptus globulus labillardiere’dir. Bu bitki haziran ile temmuz ayları arasında mor renkte olan çiçekler açar ve okaliptüs bitkisinin görüntüsü güzel görünüşlü ve büyüktür.

Okaliptüs Bitkisinin Yetiştiği Yerler
Okaliptüs bitkisinin ana vatanı Güney Avustralya’dır. Fakat hala özellikle sıcak iklimlerden olan Şili, Kaliforniya, Brezilya, Çin, Hindistan ve Cezayir’de yetişmektedir.
Ülkemizde de okaliptüs bitkisinin birkaç farklı türü bulunur. Okaliptüs bitkisinin bu farklı türleri ülkemize Adana-Mersin demir yolunu yapan Fransız şirketinin 1885 yılında bazı istasyonlarda süs bitkisi dikmesi ile girmiştir.

Bu dönemden sonra okaliptüs bitkisi Güney kıyılarımıza kadar girmiştir. Bugün ise okaliptüs bitkisini İzmir’den Adana’ya kadar olan kıyı şeritlerinde bulmamız mümkündür. Tarsus’ta eskiden bataklık olan bir bölge şimdilerde okaliptüs ormanı haline gelmiştir. Ülkemizdeki okaliptüs bitkisi türü Adana okaliptüsü adı ile anılan eucalyptus rastarata sclechtendal türüdür.

Okaliptüs Bitkisinin Kullanılışı

İlaç yapmak amacı ile okaliptüs bitkisinin kuru ya da taze yapraklarından su buharı distilasyonu yolu ile yağ elde edilir ve bu yağ ilaç olarak kullanılır.
Öksürükten kurtulmak için kaynar suya biraz okaliptüs atılır ve kaynamış olan okaliptüs içeren suyun buharı solunur.

Gelişmesini tamamlamış olan okaliptüs ağaçlarının yaprakları yazın son aylarında ve sonbahar aylarının başlarında koparılır ve gölgede temiz bir yerde kurutulur. Fakat okaliptüs bitkisinin genç yaprakları kullanılmamalıdır.

Kuru yapraklar kullanılacakları zaman su ile kaynatılır ve tatlandırılması için bal ilave edilir.
Okaliptüs ağaçları barındırdıkları önemli özellikler sebebi ile bataklık kurutmada birebirdir.
Okaliptüs ağacının ilk defa keşfedilmesi 1792 yılında okaliptüsün çok hızlı bir şekilde büyüdüğünün bir bilim adamı tarafından fark edilmesi ile olmuştur.

Okaliptüs ağacı 20 metreye kadar uzayabilen bir ağaçtır ve bu yüzden ağacın yüzeyi çok hızlı bir şekilde genişliyor ve büyük miktarlarda suyu buharlaştırıp kurutuyor, yapraklarının yapmış olduğu solunumu sayesinde de havayı ozonize edip temizlemektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı okaliptüs ağacı bataklıkları kurutma amacı ile kullanılmaktadır ve bu sayede de sivrisinek olan alanların yok edilmesine büyük ölçüde yardımcıdır.

Okaliptüs Bitkisinin İçindeki Maddeler
Okaliptüs bitkisinin içerisinde flavon glikozitleri, tanen, uçucu yağ, reçine ve acı madde vardır.

Okaliptüs Bitkisinin Tıbbi Etkileri
Okaliptüs bitkisinin içerisindeki okaliptol maddesi balgam söktürücü bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle de uzun süre devam eden öksürüğün tedavisinde ve bronşit tedavisinde kullanılmaktadır. Bunun dışında astım hastalığına da faydalıdır. Bu etkilerinden faydalanmak için okaliptüs bitkisinin taze olan yaprakları su ile kaynatılarak buharı solunabilir ya da okaliptüs yağı alınıp göğüs bölgesi ovulabilir.

Okaliptol ve tanen maddeleri uyarıcı ve kabız yapıyı ayrıca kuvvet verici özelliklere sahiptir.
İçerisindeki maddelerden biri olan flavon glikozitleri sayesinde okaliptüs bitkisi idrar söktürür ve okaliptol maddesinin mikrop öldürücü özelliği sayesinde idrar yollarını temizler.
Okaliptüs bitkisinin mikrop öldürme etkisinden yararlanmak için boğaz ve burun hastalıklarında gargara yapılır.

Bunların dışında okaliptüs bitkisi şeker hastalığı ile bağırsak solucanlarında yararlıdır. Fakat şeker hastalığında okaliptüs bitkisi hastalığı tamamen tedavi etmek amacı ile değil kan şekerini düşürmek için kullanılmaktadır.

Bu şekilde kullanıldığında yani şeker hastalarının kan şekeri seviyesini düşürmekte kullanıldığı zaman kullanılan diğer şeker ilaçlarının dozlarının düşürülmesi mümkün olmaktadır.

Okaliptüs bitkisinin tüm bu özelliklerinde faydalanabilmek amacı ile 30 gram kadar okaliptüs yaprağı 1 litre kadar kaynar suda yaklaşık olarak 15 dakika kadar demlenmelidir. Eğer istenir ise kaynatılan okaliptüs yapraklarının içerisine tatlandırmak için bal ilave edilebilir.

Hazırlanmış olan bu karışımdan 2 ya da 3 bardak kadar her gün içilir. Eğer hazırlanan karışım şeker hastalığında kullanılmak üzere hazırlanmış ise içerisine kesinlikle bal eklenmemelidir.